Osmanlı döneminde bugün anladığımız biçimde bir “erotik dergi” yaygın değildi; zira baskı, yayım ve sansür mekanizmaları oldukça sınırlıydı. Ancak bu, erotik içeriklerin olmadığı anlamına gelmez. Osmanlı toplumunun farklı dönemlerinde el yazmaları, taş baskı kitapçıklar, “bahnameler” ve kıyafetnâme gibi metinler aracılığıyla erotik anlatılar gizli şekilde dolaşıma girmiştir. Bu yazıda “erotik dergi” kavramı bağlamında Osmanlı dönemindeki içerik üretimi, yayım yöntemleri ve dönemin sınırlarıyla nasıl baş edildiğini ele alacağız.
Osmanlı’da Erotik Yayınların Zemini
Osmanlı toplumu, Tanzimat’tan önce ve sonrasında kültürel, dini ve toplumsal baskılarla şekillenen bir yapıydı. Bu yapı içinde cinsellik, edebi, tıbbi, tasavvufi ya da mecazi metinler içinde yer alabiliyordu. “Erotik dergi” gibi modern kavramlar yoktu, ama erotik söylem — özellikle bahname adı verilen cinsel rehber kitapçıklar — yaygındı.
Bahnameler: Gizli Erotik Metinler
Bahname’ler, cinsel ilişki, zevk, birleşme teknikleri gibi konuları açık anlatan el yazmalarıdır. Bu metinler genelde hekim ya da tıbbi metinlerle beraber dolaşır, halk arasında “fitne” sayılmamaya dikkat edilerek çoğu zaman sansüre takılmadan el altından çoğaltılırdı. Bazı bahname örnekleri 17. ila 19. yüzyıllar arasında Osmanlı içindeki entelektüel çevrelerde biliniyordu.
Ta’rîfnâme-i Zenâne ve Kıyafetnâmeler
“Ta’rîfnâme-i Zenâne” adıyla anılan taş baskılı kitapçık, kadının dış görünüşünden yola çıkarak iç dünyasını ve cinselliğini okuma niyeti taşıyan bir eserdir. Osmanlı kıyafetnâme geleneği içinde yer almasından dolayı bazen “kıyafetnâme” adıyla anılmasa da “erotik içerik” yönüyle dikkat çeker. Dolayısıyla, bu tip eserler de “erotik dergi” anlayışına yaklaşan bir yayın biçimi olarak değerlendirilebilir.
Erotik Dergi Kavramının Oluşamaması: Neden?
Modern “erotik dergi” kavramı, seri üretim, düzenli yayın periyodu, görsel içerik (fotoğraf/gravür) ve yayım genişliği içerir. Osmanlı’da bu ölçekte bir dergi yapısının oluşmamasının birkaç sebebi vardır:
- Baskı teknolojisi kısıtı: Taş baskı, el yazması çoğaltma süreçleri maliyetli ve yavaştı.
- Sansür ve muhafazakâr normlar: Dini ve devlet otoriteleri cinsellik içeren yayınlara sıkı denetim uygulardı.
- Pazar eksikliği: Okur kitlesi sınırlıydı; geniş kitlelere hitap eden erotik dergi çıkarma ekonomik risk taşırdı.
- Görsel içerik sınırlılığı: Fotoğraf teknolojisi geç dönemde yaygınlaştığından gravür, minyatür gibi görsel yöntemler tercih edilirdi, ama bunlar da kolay çoğaltılamıyordu.
Gizli Dolaşım ve Okur Kültürü
Erotik içerikler, resmi yayından ziyade “gizli dolaşım” içinde var oldu. El yazmaları, taş baskı küçük kitapçıklar, özel koleksiyonlar ya da mimarî olarak gizlenmiş depolar aracılığıyla elden ele geçerdi. Bu eserleri elinde bulunduranlar çoğu zaman kimliğini gizlerdi. Bu durum, bugünkü anlamda bir “erotik dergi” kültürünün altında yatan okur ve koleksiyoncu kültürünü oluşturdu.
Batılı Etki ve Değişim
19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Batı etkisiyle matbaa yaygınlaşıyor, dergi kültürü gelişiyor. Osmanlı’nın son dönemlerinde, özellikle II. Meşrutiyet ve sonrasında, bazı sansür sınırları esniyor ve erotik/edebi dergiler gizli ya da yarı gizli biçimde yayınlanabiliyor. Bu süreç, “erotik dergi” konseptinin Osmanlı toplumuna girmesinin ilk tohumlarını atmıştır.
Osmanlı’daki Erotik Dergi İzleri: Örnekler & Miras
Tam anlamıyla bir Osmanlı erotik dergiye ulaşılamamış olsa da, bazı taş baskı kitapçıklar, nüshalar ve koleksiyonlarda erotik tema taşıyan dergi ya da dergi benzeri yayınlar tespit edilmiştir. Ayrıca 19. yüzyılın son çeyreğinde Türkiye’de çıkan dergilerde Osmanlı mirası olarak erotik unsurlar yer almıştır.
Örneğin, modern Türkiye dönemine geçerken “Playmen” dergisinin bazı sayılarında Osmanlı erotik metinlerine referanslar veya klasik motifler kullanılmıştır. Ayrıca akademik çalışmalarda Osmanlı erotik metinler, cinsellik söylemi, bahname analizleri gibi konularda ele alınmaktadır.
Modernleşme Sürecinde Erotik Dergi Arayışları
19. yüzyıl sonlarında Osmanlı’da basın özgürlüğü görece artınca, Batı’dan gelen yayınların etkisiyle erotik içerikli dergi arayışları daha belirgin hale geldi. İstanbul’da bazı matbaalar gizli olarak Avrupa menşeli dergileri çoğaltıyor, küçük çevrelere satıyordu. Bu yayınlarda gravürlü kadın figürleri, alafranga aşk hikâyeleri ve erotizmle bezenmiş kısa öyküler bulunuyordu. Osmanlı okuru için bu tür yayınlar egzotik ve “yasak meyve” niteliğindeydi. Dolayısıyla “erotik dergi” fikri ilk kez bu dönemde görünür hale geldi, fakat hiçbir zaman resmi bir süreli yayın formatına dönüşemedi. Yine de 20. yüzyıl başında çıkan mizah dergilerinde yer alan erotik karikatürler, toplumsal hafızada “erotik dergi”nin öncülü olarak düşünülebilir. Bu mizahi ama cinsel göndermeler içeren görseller, Osmanlı entelijansiyası arasında uzun süre konuşulmuş ve koleksiyoncular tarafından özenle saklanmıştır.
Sonuç: “Erotik Dergi” İdeali ve Osmanlı Gerçeği
“Erotik yayın” kavramı, Osmanlı döneminde tam olarak karşılığıyla var olmasa da erotik içeriklerin gizli, sınırlı ve yer yer dönemsel biçimlerle dolaştığı açıktır. Bahname’ler, kıyafetnâmeler ve taş baskı kitapçıklar bu mirasın önemli yapı taşlarıdır. Batılılaşma, baskı teknolojisi gelişimi ve dergi kültürünün yükselişiyle birlikte erotik içerikler halka daha görünür hale gelmeye başlamıştır. Osmanlı’da erotik dergi kavramı sınırlı kalsa da, modern endüstride nasıl bir dönüşüm yaşandığını anlamak için porno endüstrisinin işleyişini anlattığımız kapsamlı rehberi inceleyebilirsiniz.
Günümüzde “erotik dergi” ifadesiyle sitemizde kullanacağımız içerikler açıklıkla ele alınabilirken, Osmanlı dönemi için bu kavramı biraz esneterek yorumlamak gerekir. Osmanlı’daki erotik yayınlar, gizli dolaşım ve el altından aktarılan eserlerle var olmuş; “erotik dergi” kavramı ise daha çok modern döneme ait bir idealdir. Bu yüzden Osmanlı’da erotik dergi üzerine yazarken, hem tarihsel bağlamı hem dönem kısıtlarını göz önünde tutmak elzemdir.
